loader

Kategori: Genel

  • Home
  • Kategori: Genel
8Ekim 2025

EU’s New Packaging and Packaging Waste Regulation (2025/40) Enters into Force

The European Union (EU) has taken another major step toward sustainable packaging and waste management. Adopted on 22 January 2025, the Packaging and Packaging Waste Regulation (EU) 2025/40 aims to promote environmental sustainability, reduce packaging waste, and standardize recycling practices across all Member States.
This new regulation replaces the long-standing Directive 94/62/EC and officially entered into force on 11 February 2025. Its provisions will become binding as of 12 August 2026, while Decision 97/129/EC will be repealed on 12 August 2028.


Purpose and Scope of the Regulation
The new regulation establishes a comprehensive framework that promotes environmentally responsible practices throughout the entire lifecycle of packaging — from design and production to disposal and recycling.
Key objectives include:
• Reducing overall packaging waste,
• Increasing the use of recycled materials,
• Harmonizing labeling standards across the EU, and
• Strengthening chemical safety requirements for packaging materials.
In addition, the regulation expands existing heavy metal restrictions and introduces new limitations for PFAS (per- and polyfluoroalkyl substances), which are recognized for their potential risks to human health and the environment.


Recycling and Use of Recycled Materials in Packaging
The regulation requires that all packaging placed on the EU market be designed for recyclability and compatible with recycling infrastructure.
• Minimum recycled content targets have been set for different types of plastic packaging. These targets will gradually increase starting in 2030, with the goal of ensuring that by 2040, at least 65% of plastic packaging is produced from recycled materials.
• Manufacturers and importers must minimize packaging weight and volume, avoiding excessive use of materials. The maximum empty space ratio is set at 50%.
• To support effective waste sorting, a clear and harmonized labeling system will become mandatory. Labels must specify the material composition, recycling instructions, and may include a QR code providing digital information.
• Producers must maintain documentation demonstrating compliance with recyclability and labeling requirements in line with EU standards.


Restrictions on Hazardous Substances in Packaging
The new regulation upholds existing limitations on heavy metals while adding stricter controls for other harmful substances:
• The total concentration of lead, cadmium, mercury, and hexavalent chromium in packaging or its components must not exceed 100 mg/kg.
• From 12 August 2026, food-contact packaging containing PFAS above the specified limits will no longer be permitted on the EU market.
These restrictions are designed to protect consumer health and prevent environmental contamination caused by hazardous chemicals.


Conformity and Compliance Assessment
The regulation also introduces new compliance obligations for manufacturers and importers:
• Producers must issue a Declaration of Conformity confirming that their packaging meets all applicable requirements.
• Packaging that complies with harmonized EU standards will be presumed to conform with the regulation.
• Accredited conformity assessment bodies will oversee verification, testing, certification, and periodic audits to ensure ongoing compliance.


Conclusion: A New Era for Sustainable Packaging in Europe
The EU Packaging and Packaging Waste Regulation (2025/40) marks one of the most comprehensive efforts to transform the European packaging industry toward sustainability and circularity.
The regulation imposes new responsibilities on manufacturers, importers, and retailers, encouraging a shift toward resource efficiency, recycling, and environmental accountability.
Beyond the EU borders, the regulation will also impact non-EU producers and exporters who place products on the EU market, making sustainable packaging design a global priority.


https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=OJ:L_202500040&pk_campaign=todays_OJ&pk_source=EUR-Lex&pk_medium=X&pk_content=Environment&pk_keyword=Regulation

8Ekim 2025

AB’nin Yeni Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği (2025/40) Yürürlüğe Girdi…

Avrupa Birliği (AB), sürdürülebilir ambalajlama ve atık yönetimi alanında çevresel sorumluluğu güçlendirecek önemli bir adım attı. 22 Ocak 2025 tarihinde kabul edilen (AB) 2025/40 sayılı Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği, ambalaj atıklarının azaltılması, geri dönüşüm süreçlerinin iyileştirilmesi ve sürdürülebilir üretim uygulamalarının teşvik edilmesi amacıyla hazırlanmıştır.
Uzun yıllardır yürürlükte olan 94/62/EC sayılı Direktif’in yerini alan yeni düzenleme, 11 Şubat 2025 tarihinde yürürlüğe girmiş, 12 Ağustos 2026 tarihinden itibaren ise bağlayıcı hale gelmiştir. Ayrıca, 97/129/EC sayılı Karar da 12 Ağustos 2028 itibarıyla yürürlükten kaldırılacaktır.


Yönetmeliğin Amacı ve Kapsamı
Yeni düzenleme, ambalajların üretiminden geri dönüşümüne kadar tüm yaşam döngüsünde çevreye duyarlı bir yaklaşımın benimsenmesini hedeflemektedir. Bu kapsamda yönetmelik:
• Ambalaj atıklarının azaltılması,
• Geri dönüştürülmüş malzeme kullanımının artırılması,
• Etiketleme standartlarının AB genelinde uyumlaştırılması,
• Kimyasal içeriklere yönelik daha sıkı denetimlerin getirilmesi
gibi temel hedefleri içermektedir.
Ayrıca, mevcut ağır metal kısıtlamaları genişletilerek PFAS (perflorlu ve poliflorlu alkil maddeler) gibi çevre ve insan sağlığı açısından riskli kimyasallara da sınırlamalar getirilmiştir.


Geri Dönüşüm ve Ambalajda Geri Dönüştürülmüş Malzeme Kullanımı
Yönetmelik, piyasaya sürülen ambalajların geri dönüştürülebilir şekilde tasarlanmasını ve geri dönüşüm tesisleriyle uyumlu olmasını zorunlu kılmaktadır.
• Plastik ambalajlar için minimum geri dönüşüm oranları tanımlanmıştır. Bu oranlar 2030’dan itibaren kademeli olarak artacak ve 2040 yılına kadar plastik ambalajların en az %65 oranında geri dönüştürülmüş malzemeden üretilmesi hedeflenecektir.
• Üreticiler ve ithalatçılar, ambalajların ağırlık ve hacmini minimum seviyede tutmakla yükümlüdür. Bu doğrultuda maksimum boş alan oranı %50 olarak belirlenmiştir.
• Tüketicilerin atıkları doğru şekilde ayırabilmesi için açık, anlaşılır ve uyumlu etiketleme sistemi zorunlu hale getirilmiştir. Etiketlerde malzeme türü, geri dönüşüm talimatı ve gerekirse QR kodu yer almalıdır.
• Üreticiler, tüm geri dönüştürülebilirlik ve etiketleme gerekliliklerine uyum sağlamakla yükümlü olup, AB standartlarına uygunluk belgelerini saklamakla sorumludur.


Ambalajdaki Kimyasal Maddelere İlişkin Kısıtlamalar
Yeni yönetmelik, çevre ve insan sağlığı açısından risk oluşturan maddelere yönelik mevcut sınırlandırmaları koruyarak aşağıdaki düzenlemeleri getirmiştir:
• Ambalaj ve bileşenlerinde kurşun, kadmiyum, cıva ve altı değerlikli krom toplam konsantrasyonu 100 mg/kg’ı geçemez.
• 12 Ağustos 2026 itibarıyla, limitleri aşan PFAS içeren gıda ile temas eden ambalajlar AB pazarına sunulamayacaktır.
Bu düzenlemeler, hem tüketici güvenliğini sağlamak hem de çevresel kirliliği azaltmak amacıyla uygulanacaktır.


Uygunluk ve Denetim Süreci
Yönetmelik, üreticiler ve ithalatçılar için çeşitli uygunluk yükümlülükleri de getirmektedir:
• Üreticiler, ambalajlarının yönetmeliğe uygunluğunu belgeleyen bir “Uygunluk Beyanı” hazırlamak zorundadır.
• AB standartlarına uygun ambalajlar, otomatik olarak yönetmelikle uyumlu kabul edilecektir.
• Akredite kuruluşlar tarafından gerçekleştirilecek uygunluk değerlendirmeleri; test, sertifikasyon ve periyodik denetim süreçlerini kapsayacaktır.


Sonuç: Avrupa’da Sürdürülebilir Ambalaj Dönemi Başlıyor
AB’nin 2025/40 sayılı Ambalaj ve Ambalaj Atıkları Yönetmeliği, Avrupa’daki ambalaj sektörünü daha çevreci, verimli ve sürdürülebilir bir yapıya dönüştürmeyi hedefleyen kapsamlı bir düzenlemedir.
Yeni kurallar, üreticilerden perakendecilere kadar tüm paydaşlara kaynak verimliliği, çevresel sorumluluk ve sürdürülebilirlik alanlarında daha fazla yükümlülük getirmektedir.
Bu kapsamda yönetmelik, yalnızca AB ülkeleri için değil, AB ile ticaret yapan tüm üretici ve ihracatçı firmalar için de stratejik bir dönüşüm süreci başlatmaktadır.

Raporun tamamına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=OJ:L_202500040&pk_campaign=todays_OJ&pk_source=EUR-Lex&pk_medium=X&pk_content=Environment&pk_keyword=Regulation

9Temmuz 2025

İlaç sektöründe ambalaj sadece görünümden ibaret değil güvenlikte önemli…

Bir cips paketinin ambalajının çoğunlukla marka bilinciyle ilgili olmasının aksine, sağlık sektöründe ambalaj hayati önem taşır. Sadece müşterilerinizin dikkatini çekmekle ilgili değildir. Aynı zamanda hastaları güvende tutmak ve olası hataları önlemekle de ilgilidir. Sağlık sektöründeki markalar tam da bunu savunur!
Öncelikle, ambalaj bir kalkan görevi görür; ilaçları olası nemden, bakterilerden, hava temasından ve fiziksel hasarlardan korur. Uygun ambalaj olmadan, en iyi formüller bile hızla etkinliğini kaybedebilir.
Sağlık sektöründe net ve görünür olmak gerçekten hayati önem taşır. Tıbbi hatalar genellikle ambalajın kafa karıştırıcı olması veya talimatların okunamayacak kadar küçük olması nedeniyle meydana gelir. Birisi dozu yanlış okursa veya saklama talimatlarını anlamazsa, bu durum hızla ciddi sağlık risklerine yol açabilir. Markanızın isteyeceği son şey bu, değil mi? İyi tasarlanmış bir ambalaj her zaman her şeyi net ve anlaşılır kılar!
Ayrıca son dönemlerin yeni problemi ise Sahte İlaçlar! Sahte ilaçlar her yıl piyasayı dolduruyor ve güvenli olmayan ambalajlar, sahtelerinin kolayca sızmasını sağlıyor. İşte tam da bu nedenle, modern sağlık ambalajları artık her zaman ilk kullanım garantili mühürler, hologramlar ve QR kodları içeriyor. Bu küçük ayrıntılar, tüketicilerin orijinalliği hızla doğrulamalarına ve tehlikeli sahte ürünlerden kaçınmalarına yardımcı oluyor.
Son olarak, ambalaj marka güvenini artırır. Hem hastalar hem de doktorlar, tanıdıkları ve güvendikleri markalara bağlı kalma eğilimindedir. Markanız sürekli olarak yüksek kaliteli ve profesyonel ambalajlar sunuyorsa, anında daha güvenilir hissettirir!


Güvenilir Sağlık Ambalajlarının Gizli Detayları

Peki, harika bir ambalajı sıradan bir ambalajdan ayıran şey tam olarak nedir?

  1. Okunması Kolay Olmalı!
    Hiç kimse, özellikle yaşlı hastalar veya görme sorunları olanlar, ilaç etiketini okurken gözlerini kısmak istemez. Tasarımınızdaki metin büyük, net ve yüksek kontrastlı bir renkte basılmalıdır; böylece dozajlar, son kullanma tarihleri ve uyarılar gibi önemli ayrıntılar anında görülebilir.
  2. Her Zaman Güvenli ve İlk Kullanım Garantili Olmalı!
    Hiçbir hasta “Bu daha önce açıldı mı?” diye düşünmek zorunda kalmamalı. Ambalajınız her zaman kapalı kapaklar, kullanmadan önce kırılabilen şişeler ve kurcalamayı açıkça belli eden blister ambalajlar içermelidir. Bu özellikler hem ürünü hem de tüketiciyi korur.
  3. Kullanım Kolaylığı Sağlamalı!
    Açılması imkânsız bir ilaç şişesi veya kırılması için çok fazla güç gerektiren bir şerit gerçekten sinir bozucudur. Sağlık ambalajları, yaşlılar, engelliler ve sınırlı el gücüne sahip olanlar da dahil olmak üzere tüm kullanıcılar düşünülerek tasarlanmalıdır. Buna çok dikkat edin! Kolay kavranan kapaklar, tekrar kapatılabilir poşetler ve Braille etiketleri gibi özellikler gerçekten büyük fark yaratabilir.
  4. Profesyonel ve Güven Verici Olmalı!
    Bir eczaneye girip yan yana iki ürün gördüğünüzü hayal edin: Biri temiz ve özenle basılmış bir etikete sahip, diğeri ise ucuz ve aceleyle yapılmış gibi görünüyor. Hangisine güvenirsiniz? Sonuçta, paketin elinizdeki hissi, malzemenin kalitesi ve tasarımın netliği, güven ve itibar duygusuna katkıda bulunur.

Kaynak: https://www.designerpeople.com/blog/healthcare-packaging-design/

26Mayıs 2025

İnternetten İlaç Satın Almak Güvenli mi?

Günümüzde dünya genelinde online alışverişin hızla artmasıyla birlikte, internet üzerinden temin edilebilecek ürünlerin çeşitliliği de önemli ölçüde genişlemiştir. Küçük bir medikal üründen büyük ev eşyalarına kadar hemen her şey, birkaç tıklamayla kapınıza kadar getirilebilmektedir. Zamanın değer kazandığı ve bireylerin yoğunlaştığı bu dönemde, çevrim içi alışveriş gerçekten de hayatı kolaylaştıran bir araç haline gelmiştir.

Ancak bu kolaylık, bazı riskleri de beraberinde getirmektedir. Kimlik hırsızlığı, kredi kartı dolandırıcılığı, veri ihlalleri ve kötü amaçlı yazılımlar gibi siber tehditler, kullanıcıları çevrim içi alışveriş konusunda dikkatli olmaya zorlamaktadır. Bu tehditlere ek olarak, doğrudan sağlıkla ilişkili ürünlerin internetten temini, fiziksel ve hayati riskler de içerebilir.

Bugün reçeteli ilaçlar dahi internet üzerinden sipariş edilebilmektedir. Evinize kadar teslim edilmesiyle birlikte sağladığı kolaylık cazip görünse de, bu durum ciddi sağlık tehlikelerine yol açabilecek bir dizi sorunu da gündeme getirir. Araştırmalar, dünya genelinde piyasaya sürülen sahte ilaçların büyük bir kısmının internet üzerinden satıldığını ortaya koymaktadır.

Sahte İlaçların Tehlikeleri

Sahte ilaçlar; yanlış, eksik ya da aşırı etken madde içerebilir; hatta bazıları hiçbir etkin madde barındırmayabilir. Bunun yanı sıra, zehirli boya, arsenik gibi zararlı maddeler de içerebilirler. Ayrıca son kullanma tarihi geçmiş ilaçların, yasa dışı ortamlarda orijinallerine benzer şekilde ambalajlanarak satışa sunulduğu bilinmektedir.

BBC tarafından 2024 yılında yürütülen gizli bir araştırma, reçeteye tabi ilaçları yasal düzenlemeleri bypass ederek satan 20 çevrim içi eczaneyi tespit etti. Bu araştırmada, herhangi bir reçete beyanı olmaksızın toplamda 1.600’den fazla reçeteli hapın sorunsuz bir şekilde temin edilebildiği ortaya kondu. Bu durum, halk sağlığı açısından büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Çünkü reçeteli ilaçlara reçetesiz ulaşmak, bireylerin yalnızca tıbbi tavsiye değil, arkadaş çevresi önerileriyle ilaç kullanmasına neden olabilir ki bu durum çağımızın en büyük sağlık risklerinden biridir.

Türkiye’de Yasal Durum ve Güvenli Alışveriş İçin Öneriler

Türkiye’de reçeteli ilaçların internetten satışı kesin olarak yasaktır. Online satışa izin verilen ürün grupları şu şekildedir:

  • Bitkisel destek ürünleri
  • Medikal cihazlar (örneğin tansiyon aleti, termometre)
  • Sağlık ve hijyen ürünleri (örneğin maske, dezenfektan)

Bu ürünleri satın alırken aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi büyük önem taşır:

  • Güvenilir Kaynaklar: Sadece tanıdığınız, lisanslı ve resmi olarak faaliyet gösteren eczanelerin çevrim içi platformlarından alışveriş yapın.
  • Fiyat Kıyaslaması: Ürünün fiyatı piyasa ortalamasının çok altındaysa, sahte olma ihtimali yüksektir.
  • Bilinçli Tüketici Olun: İlacı kullanmadan önce doktorunuza veya eczacınıza danışın. İlacın görünümü, ambalajı, tadı ya da etkisinde bir farklılık fark ederseniz, bu durumu uzman bir sağlık çalışanına bildirin.

Sonuç olarak, sahte ilaçlardan korunmanın en etkili yolu; ilaçlarınızı yalnızca güvenilir ve yasal kaynaklardan temin etmek ve bilinçli bir tüketici olmaktır. Sağlığınız söz konusu olduğunda küçük bir ihmalin ciddi sonuçlar doğurabileceği unutulmamalıdır.

24Nisan 2025

What is PET? In Which Areas Is It Used?

PET stands for polyethylene terephthalate, and it’s a type of polyester. It’s one of the most diverse types of plastic around and has numerous uses. This is largely down to the properties of the plastic that make it somewhat unique in comparison to others.

What makes PET unique?
PET plastic is different from a lot of other types of plastic because it has a combination of highly valuable features. It’s extremely strong and shatterproof, while also being very lightweight and cost-effective to produce. Not only that, but PET plastic is non-reactive and can be used to safely store food or drink. It also won’t be attacked by any micro-organisms, which is highly useful when looking for something to contain liquids and foods.

How is PET used?
PET is generally used as a plastic container for a range of different products across multiple industries. It can be used to create food containers, containers for medicine, dental products, toiletries, and even things like tennis balls. But, plastic PET bottles are perhaps the most common and widely known usage for this plastic. This is mainly because it’s hard to find something that can contain liquid without biologically degrading or contaminating the fluid. The only other option is glass, but this is heavy and costly. PET plastic is economical and safe to use for water and other beverages.

Can PET be recycled?
Yes, PET plastic can be recycled safely. In fact, it is the most recycled plastic out there, and it tends to be recycled into new containers or bottles for future use. In fact, you know if something contains PET because it will have the number 1 inside the recycling logo. This indicates plastic PET 1 and shows it can be recycled.

How safe is PET?
This polymer is very safe and has been approved by the FDA and other food safety authorities. This means it can come into contact with food or drink and there’s nothing to worry about. It’s also BPA-free, endocrine disruptor-free, and free from any phthalates. It does contain very small amounts of antimony in it, but this has been proven to not be a cause for concern.

Examples of PET plastic
As mentioned earlier, PET plastic is used primarily as a container or bottle. Here are a few examples that you encounter every day:

Water bottles
Soda bottles
Plastic peanut butter jars
Makeup containers
Bottles of bleach and other cleaners
Containers for baked goods
Fruit packaging
Pharma PET bottles

PET vs HDPE and LDPE
HDPE (high-density polyethylene) and LDPE (low-density polyethylene) are both used in the construction of plastic bottles as well. LDPE is used mainly for squeeze applications or bags due to the lack of rigidity. HDPE is used for lots of plastic bottles due to its impact resistance and flexibility. It can also handle higher temperatures than PET.

However, PET plastic is clear, making it look like glass when used. HDPE and LDPE are translucent in their appearance. Also, PET can be much harder and has a better chemical and alcohol resistance than the other two.

Kaynak https://www.originltd.com/useful-resources/plastic-packaging/pet-plastic/

31Ocak 2025

Innovative Trends in Syrup Measuring Spoons (Syrup Scales) for 2025;

Smart and Digital Measuring Spoons

  • Smart syrup measuring spoons with LED displays or voice alerts may become more widespread.
  • Connected measuring spoons that integrate with mobile apps for real-time dosage tracking could be introduced.
  • Vibration or sound alert systems may help prevent incorrect dosage intake.

Hygiene and Single-Use Solutions

  • Antibacterial-coated syrup measuring spoons will offer improved hygiene.
  • Biodegradable and eco-friendly disposable measuring spoons may be preferred, especially for pediatric medicines.
  • Sterile, sealed packaging for plastic measuring spoons could help reduce the risk of infection.

Child-Friendly and Fun Designs

  • Color-changing or cartoon-themed measuring spoons may make medication intake more enjoyable for children.
  • Taste-masking or flavor-neutral measuring spoons could help children take their medicine more easily.

Automatic Dosing Systems

  • Syrup bottles integrated with automatic dosing dispensers could replace traditional measuring spoons.
  • Self-cleaning or automatic dose-adjusting smart spoons could minimize errors in medicine intake.

Sustainable and Eco-Friendly Materials

  • Recyclable bioplastics or plant-based materials will likely gain popularity in manufacturing syrup measuring spoons.
  • Paper-based or even edible measuring spoons may emerge as an alternative to reduce single-use plastic consumption.

Medical Certification and Regulatory Compliance

  • More precise, calibrated measuring spoons will gain importance for medical accuracy.
  • Smart spoons that comply with health authority regulations and standards could become widely available.

These innovative trends, driven by advancements in health technology, enhanced patient comfort, and sustainable solutions, are expected to revolutionize syrup measuring systems by 2025. 🚀

30Ocak 2025

2025 Yılında Şurup Kaşıkları ve Şurup Kadehleri Gelişmeye Devam Ediyor!

2025 Yılında Şurup Kaşıkları ve Şurup Kadehleri Gelişmeye Devam Ediyor!

2025 yılına yönelik şurup kaşıkları ve şurup kadehleri ile ilgili yenilikçi trendler ;

Akıllı ve Dijital Şurup Kaşıkları Kaşıkları
• LED ekranlı veya sesli uyarı verebilen akıllı şurup kaşıkları yaygınlaşabilir.
• Mobil uygulamalarla entegre çalışan, doğru dozajın anlık olarak takip edilebildiği bağlantılı ölçekler piyasaya sürülebilir.
• Titreşimli veya sesli uyarı sistemleri ile yanlış doz alımını engelleyen akıllı kaşıklar geliştirilebilir.

Hijyen ve Tek Kullanımlık Çözümler
• Antibakteriyel kaplamalı şurup kaşıkları hijyenik kullanım avantajı sunabilir.
• Biyoçözünür ve çevre dostu tek kullanımlık ölçekler, özellikle pediatrik ilaçlar için tercih edilebilir.
• Steril ve mühürlü ambalajda satılan ölçüm kaşıkları, enfeksiyon riskini azaltabilir.

Çocuk Dostu ve Eğlenceli Tasarımlar
• Renk değiştiren veya çizgi film karakterleriyle tasarlanan şurup kaşıkları, çocukların ilaç içme sürecini daha eğlenceli hale getirebilir.
• Aroma bırakmayan, tat maskeleyen kaşık tasarımları, çocukların ilaçları kolay yutmasını sağlayabilir.

Otomatik Dozajlama Sistemleri
• Şurup kaşığı yerine, doğrudan şişeye entegre edilmiş otomatik dozaj veren aparatlar yaygınlaşabilir.
• Kendi kendini temizleyen veya doz miktarını otomatik olarak ayarlayan akıllı kaşıklar, yanlış kullanımın önüne geçebilir.

Sürdürülebilir ve Çevre Dostu Malzemeler
• Geri dönüştürülebilir biyoplastik veya bitkisel bazlı malzemelerden üretilen ölçekler daha fazla talep görebilir.
• Kağıt bazlı veya yenilebilir ölçekler, tek kullanımlık plastik tüketimini azaltmak için geliştirilmiş olabilir.

Medikal Sertifikasyon ve Regülasyon Uyumluluğu
• Daha hassas ölçüm yapabilen kalibrasyonlu ölçekler, tıbbi doğruluk açısından önem kazanabilir.
• Sağlık otoriteleri tarafından onaylı ve standartlara uygun akıllı kaşık çözümleri yaygınlaşabilir.

Bu yenilikçi trendler, sağlık teknolojilerinin gelişimi, hasta konforunun artırılması ve sürdürülebilir çözümlerin benimsenmesi ile 2025 yılı itibarıyla şurup ölçüm sistemlerinde büyük değişimlere yol açabilir. 🚀

2

25Aralık 2024

İlaç Stabilitesi ve Uyumluluğunda PET Ambalaj

PET İlaç ambalajlarının yükselen grafiği ve ilaç sektörünün vazgeçilmez ambalaj malzemesi haline gelmesi sebebiyle 2024 yılında PET ambalaj üretimine başladık. Peki neden PET? PET ambalajı bu kadar vazgeçilmez yapan nedir? Tüm soruların cevaplarını aşağıda bulacağınıza inanıyoruz.

İlaç ambalaj malzemelerinin seçimi yalnızca bir ürün saklama meselesi değil, aynı zamanda ilaç stabilitesini, uyumluluğu ve hasta güvenliğini sağlamada kritik bir faktördür. Sayısız ambalaj çözümü arasında, PET (Polietilen Tereftalat) şişeler kendilerine önemli bir yer edinmişlerdir.

İlaç Stabilite Optimizasyonunda PET Şişelerin Rolü:
PET şişeler, ilaçların üretim noktasından uygulama anına kadar stabilitesini ve bütünlüğünü korumadaki eşsiz yetenekleriyle ilaç ambalajlarının temel taşı haline gelmiştir.

Üstün Koruma Bariyeri Özellikleri:
PET’in en önemli özelliklerinden biri, oksijene, karbondioksite ve su buharına karşı olağanüstü dayanıklı olmasıdır.Çevrede bol miktarda bulunan bu elementler, oksidatif reaksiyonları veya hidrolizi kolaylaştırarak ilaçların kararlılığını önemli ölçüde tehlikeye atabilir ve aktif farmasötik bileşenlerin bozulmasına yol açabilir. PET’in bu elementleri etkili bir şekilde engelleme yeteneği, ilaçların raf ömrünü uzatarak uzun süreler boyunca etkili ve güvenli kalmalarını sağlar.

UV Işığına Karşı Koruma:
UV ışığına maruz kalmak birçok farmasötik bileşik için zararlı olabilir ve ilaç etkinliğinin kaybına yol açabilir. PET şişeler, zararlı UV radyasyonunu emen veya engelleyen UV inhibitörleri ile tasarlanabilir, böylece ışığa duyarlı ilaçlara ek bir koruma katmanı sağlanır. Bu özelleştirme seçeneği, PET’in ışıktan korunması gereken daha geniş bir yelpazedeki farmasötik ürünlere hitap eder.

Darbe Direnci ve Dayanıklılık:
PET şişelerin sağlamlığı, ilaç kararlılığı optimizasyonundaki rollerine katkıda bulunan bir diğer özelliktir. Darbe dirençleri, ambalajın bütünlüğünün nakliye ve elleçleme sırasında stresli koşullar altında bile bozulmadan kalmasını sağlar. Bu dayanıklılık, ilaçları çevresel faktörlere maruz bırakabilecek ambalajdaki kırılmaları önler ve böylece ilaçların kararlılığı için gerekli kontrollü ortamı korur.

Tasarım Esnekliği:
PET’in çok yönlülüğü kalıplanabilirliğine kadar uzanır ve çeşitli şekillerde, boyutlarda ve ilk kullanım garantili mühürler, çocuklara dayanıklı kapaklar ve hava geçirmez kapatmalar gibi belirli tasarım özelliklerine sahip şişelerin oluşturulmasına olanak tanır. Bu tasarım yenilikleri yalnızca ilacın fiziksel korumasını geliştirmekle kalmaz, aynı zamanda dozajlamanın kolaylığını ve doğruluğunu da iyileştirir ve uygun uygulamayı sağlayarak ilacın genel stabilitesine ve etkinliğine daha fazla katkıda bulunur.

Geniş Bir Formülasyon Yelpazesi ile Uyumluluk:
PET’in sulu çözeltilerden tozlara ve yüksek viskoziteli jellere kadar çeşitli farmasötik formülasyonlara uyum sağlayabilmesi, ilaç kararlılığı optimizasyonundaki rolünü vurgular. Bu uyumluluk, PET’in formülasyonların kararlılığından veya bütünlüğünden ödün vermeden onu farmasötik ambalajlamada evrensel olarak tercih edilen bir seçenek haline getirir.

Üstün Netlik ve Şeffaflık:
PET’in olağanüstü berraklığı yalnızca estetik bir özellik değil, aynı zamanda ilaç ambalajında kritik bir işlevsel amaca hizmet eder. Bu şeffaflık, ürünün kolayca görsel olarak incelenmesini sağlayarak sağlık profesyonellerinin ve hastaların ambalajın bütünlüğünden ödün vermeden ilacın durumunu izlemesini sağlar. Bir bakışta renk değişikliğini, çökelmeyi veya ürün bozulmasının diğer belirtilerini tespit edebilme yeteneği, en yüksek ilaç güvenliği ve etkinliği standartlarını korumak için paha biçilemezdir.

Geri Dönüştürülebilirlik ve Çevresel Hususlar:
PET’in moleküler yapısı yalnızca işlevsel özelliklerine değil aynı zamanda çevresel profiline de katkıda bulunur. PET son derece geri dönüştürülebilirdir ve farmasötik ambalajlama da dahil olmak üzere çeşitli uygulamalarda yeniden işlenip yeniden kullanılabilme özelliği, ambalaj atıklarının çevresel etkisini azaltmada önemli bir rol oynar. PET’in geri dönüştürülebilirliği, dayanıklılığı ve bariyer özellikleriyle birleştiğinde, ürün güvenliğinden veya etkinliğinden ödün vermeyen sürdürülebilir ambalaj çözümleri yaratmadaki değerini vurgular.

Yukarıda bahsi geçen tüm özelliklere sahip farmasötik pet ambalaj üretimimiz devam etmektedir.

30Ekim 2024

Pet Şişelerin Çevresel Etkileri Cam ve Alüminyum Ambalajlardan Daha Düşük!

Ulusal PET Ambalaj Kaynakları Derneği (NAPCOR) tarafından yapılan bir araştırma, PET plastik şişelerin alüminyum ve cam şişelere kıyasla daha az katı atık ürettiğini, üretim sırasında daha az su kullandığını ve daha az emisyon ürettiğini gösteriyor.


Plastik şişelerin alüminyum kutulara ve cam şişelere göre çevreye daha az zararlı olduğunu gösteren yeni bir yaşam döngüsü değerlendirmesinin herhangi bir fikri değiştireceğinden çok şüpheliyiz, ancak yapılan bir araştırmanın sonuçlarını görmezden gelmeyi de uygun bulmuyoruz.


National Association for PET Container Ressources (Ulusal PET Ambalaj Kaynakları Derneği- NAPCOR) tarafından hazırlanan raporda PET’ten üfleme kalıplı plastik ambalajlar, hafif, şeffaf ve %100 geri dönüştürülebilir olduğu için içecek kaplarının %70’inden fazlasında kullanıldığı belirtiliyor. Ayrıca PET plastik şişelerin daha az katı atık oluşturduğu, üretim sırasında daha az su kullandığı ve alüminyum ve cam muadillerine göre daha az emisyon ürettiği söyleniyor.


NAPCOR, LCA (Life Cycle Assessment/ Yaşam Döngüsü Analizi) Danışmanlık firması olan Franklin Associates ile ortak bir çalışma yaptı. LCA, yaklaşık 500 ml.’lik plastik su şişesi ile yaklaşık 350 ml. alüminyum kutuyu karşılaştırarak PET plastik şişenin şu özelliklere sahip olduğunu tespit etti:


• Üretim sırasında %80 daha az enerji tüketir;
• %80 daha az katı atık oluşturur;
• Üretim sırasında %53 daha az su kullanır;
• %74 daha düşük küresel ısınma potansiyeline sahiptir;
• Asit yağmurlarına ve duman oluşumuna neden olan emisyonları %68 ila %83 oranında azaltır.


NAPCOR’a göre, Sadece Amerika’da yaşayan kişiler bir yıl içerisinde PET plastik şişe tercih ederek 4,4 milyar litre su tasarrufu sağlayabilirler. Bahsi geçen rakam hepimizin anlayabileceği bir karşılaştırma ile anlatmak gerekirse bu 688.000 benzinli aracın yollardan çekilmesine eşdeğer olacağı belirtiliyor.


Bu sebeple PET ya da Plastik ambalaj üretiminin sınırlandırılmasından ziyade geri dönüşüm oranlarını artırmaya ve geri dönüşüm merkezlerini artırmaya yönelik çalışmalara odaklanmanın doğru bir davranış modeli olacağı bir gerçektir.


Ancak algı her şeydir. Kamuoyunda geçmişten günümüze kadar gelen plastiğin aşması gereken çok büyük bir engel var Ancak, bir yandan, PET plastik ambalaj endüstrisini temsil eden bir dernek tarafından desteklenen, bilim temelli bir araştırma var. Diğer yandan, oldukça uzun zamandır pazarlama malzemesi olarak kullanılan Plastiğin Zararlı Çevresel Etkileri konusunda ciddi bir tabu var. Acaba, tüketicinin kalbini ve zihnini hangisi kazanacak?

Kaynak: https://positivelypet.org/pet-life-cycle-assessment-report-2023/

10Temmuz 2024

İlaç Ambalaj Pazarının Geleceği: Büyüme, İnovasyon ve Temel Trendler

Sürekli gelişen sağlık hizmetlerinde farmasötik ambalaj sektörü için güvenli, etkin ve rahat lojistik çalışmaları kritik bir bileşen olarak duruyor. Küresel farmasötik ambalaj pazarı, ilaç dağıtım sistemlerindeki gelişmelerin etkisiyle genişlemeye devam ederken, büyüme faktörlerini, ambalaj türlerini, avantajlarını ve önemli büyümeye hazır sektörleri anlamak büyük önem taşıyor.
Küresel farmasötik ambalaj pazarı büyüklüğünün 2024 yılında 150,10 milyar dolar değerinde olduğu ve tahmin dönemi boyunca %15,8’lik bir Bileşik Büyüme Oranı ile büyüyerek 2030 yılına kadar 361,93 milyar dolara ulaşması bekleniyor.

Pazar Büyüme Faktörleri

Gelişmiş İlaç Dağıtım Sistemlerine Artan Talep: Kronik hastalıkların hızla artması ve artan yaşlı nüfus, gelişmiş ve güvenli ilaç dağıtım sistemlerini daha da önemli hale getirmiştir.Bu talep, hassas dozaj, daha uzun raf ömrü ve daha iyi hasta uyumluluğu sağlamak için farmasötik ambalajlarda yeniliği teşvik etmektedir.

Teknolojik Gelişmeler: Gerçek zamanlı izleme yeteneklerine sahip akıllı ambalajlama ve sahteciliğe karşı önlemler gibi malzeme ve teknolojideki yenilikler, farmasötik ambalaj pazarında devrim yaratıyor. Bu gelişmeler yalnızca ilaç güvenliğini arttırmakla kalmıyor, aynı zamanda hasta uyumunu da artırıyor.

Düzenleyici Gereksinimler: Dünya çapında sağlık yetkilileri tarafından uygulanan sıkı düzenlemeler, ilaç şirketlerini ilaç bütünlüğünü ve hasta güvenliğini sağlayan yüksek kaliteli paketleme çözümlerini benimsemeye zorluyor. Bu düzenlemelere uyum çoğu zaman daha karmaşık ve güvenilir ambalajlama gerektirmektedir.

Plastik İlaç Şişesi

Çevresel Kaygılar: Sürdürülebilir ve çevre dostu ambalajlama çözümlerine yönelik çabalar ivme kazanıyor. Biyolojik olarak parçalanabilen malzemeler ve geri dönüştürülebilir ambalaj seçenekleri giderek daha popüler hale gelerek pazardaki büyümeyi artırmaktadır.

Farmasötik ambalaj pazarı, teknolojik gelişmeler, düzenleyici talepler ve gelişen hasta ihtiyaçları nedeniyle güçlü bir büyümeye hazırlanıyor. Sektör, yeniliklere devam ettikçe odak noktası ilaç güvenliğini, etkinliğini ve hasta uyumluluğunu artıran ve aynı zamanda çevresel kaygıları da ele alan paketleme çözümleri oluşturmaya odaklanacaktır. Gelişmiş ve sürdürülebilir ambalaj teknolojilerine yatırım yapan şirketler, bu dinamik pazarda liderlik yapmak için iyi bir konuma sahip olacaktır.


Hammadde Bazında Plastik Segmentinin İlaç Ambalaj Pazarında En Büyük Paya Sahip Olması Bekleniyor…


Plastik segmentinin, farklı ilaç türleri için gerekli olan şişeler, kabarcıklı paketler, şırıngalar ve flakonlar gibi çeşitli ambalaj formlarının üretimini mümkün kılan yüksek derecede çok yönlülüğü nedeniyle tahmin dönemi boyunca pazar payına hakim olması bekleniyor. Hafif yapıları nakliye maliyetlerini azaltırken, taşıma verimliliğini artırımakta ve dayanıklılıkları farmasötik ürünlerin fiziksel hasar ve kontaminasyondan korunmasını sağlamaktadır. Plastikler, ilk açılış öncesi temasa ve çocuklara karşı dayanıklı tasarımlarla kolayca uygulanarak güvenliği artırılabilmektedir.Üstelik gelişmiş plastik malzemeler, hassas ilaçların bütünlüğünü ve raf ömrünü koruyarak nem, oksijen ve ışığa karşı etkili bariyerler sağlayabilir. Şeffaflık, esneklik ve yeniden kullanılabilirlik gibi özelliklerin dahil edilebilmesi, bunların çekiciliğini daha da artırmaktadır. Ek olarak, biyolojik olarak parçalanabilen ve geri dönüştürülebilen plastiklerdeki yenilikler, artan çevresel kaygılarla uyumlu olup, işlevsellikten ödün vermeden sürdürülebilir çözümler sunmaktadır. Bu birleşik avantajlar, plastik bazlı farmasötik ambalajın yaygın olarak benimsenmesine ve talebin artmasına yol açmıştır.
Coğrafyaya göre, Asya Pasifik’in tahmin dönemi boyunca en yüksek CAGR’da büyümesi bekleniyor
Asya Pasifik’in, bölgenin hızla artan nüfusu ve kronik hastalıkların artan yaygınlığı nedeniyle tahmin dönemi boyunca en yüksek bileşik yıllık büyüme oranını yaşaması bekleniyor. Ambalajlama teknolojileri ve malzemelerindeki ilerlemeler, ilaç güvenliğinin sağlanmasına ve sıkı düzenleyici standartlara uygunluğun sağlanmasına odaklanmanın yanı sıra, yenilikçi ve yüksek kaliteli farmasötik ambalajlama çözümlerine olan talebi artırmaktadır. Çevresel kaygılara yanıt olarak artan farkındalık ve sürdürülebilir ambalajlama uygulamalarının benimsenmesi, Asya Pasifik bölgesindeki pazarın büyümesini de tetikleyici bir unsurdur.

Kaynak:https://www.linkedin.com/pulse/future-pharmaceutical-packaging-market-growth-innovation-mhmif/